İlki 1930 yılında düzenlenen FIFA Dünya Kupası organizasyonu bu sene
12 Haziran - 13 Temmuz tarihleri arasında
Brezilya'nın ev sahipliğinde yirminci kez düzenlenecek.
Şüphesiz bugüne kadar içerisinde birçok güzel ve ilginç hikayeyi barındıran bu organizasyonun bu hikayedeki başrollerinde Hollandalı
Wesley Sneijder ve Brezilyalı
Felipe Melo yer alıyor.
2010 yılında vuvuzela sesleri eşliğinde
Güney Afrika'da düzenlenen dünyanın en büyük futbol şöleninde
Hollanda, yer aldığı E grubunda Japonya, Danimarka ve Kamerun'a karşı oynadığı 3 maçı da kazanarak lider olarak son 16 takım arasına adını yazdırdı.
Grupta Japonya'yı
Sneijder'in golü ile deviren
Hollanda, Danimarka'yı da 2-0 ile geçerken takımın ikinci golünü
Fenerbaçe'li Kuyt attı. Kamerun'u da Van Persie ve Huntelaar ile geçen Portakallar ikinci turda Slovakya'ya rakip oldu. Robben'in golü ile öne geçen Hollanda'da Sneijder bir kez daha sahneye çıkarak farkı ikiye çıkartırken, maçın son dakikasında Türkiye'de
Ankaragücü,
Trabzonspor ve
İstanbul BB'de de ter döken
Vittek'in golü skoru belirledi ve
Hollanda çeyrek finale yükseldi.
Diğer bir tarafta ise Dünya futboluna damgasını vuran ve oynadığı her organizasyonda favori olan
Brezilya G grubunda Portekiz, Fildişi Sahili ve Kuzey Kore ile eşleşti. İlk maçta eski
Galatasaray'lı Elano'nun ikinci golünü attığı maçta Kuzey Kore'yi 2-1 yenen Sambacılar, ikinci maçta Fildişi Sahili'ni 3-1'le geçerken
Elano yine golünü atmış, Afrika ekibinin tek golü ise diğer bir
Galatasaray'lı Didier Drogba'dan gelmişti. Son maçta Portekiz ile golsüz berabere kalan
Brezilya lider olarak ikinci tura adını yazdırdı. İkinci turda Şili'yi 3-0 gibi net bir skorla geçen Sambacılar böylece çeyrek finalde Portakallara rakip oldular. Grup maçlarında
%98 pas oranı ile en çok pas yapan ve
%92'lik isabet yüzdesi ile oynayan
Felipe Melo dikkat çekti.
Tarihler
2 Temmuz 2010'u gösterdiğinde Güney Afrika'nın
Port Elizabeth şehrinde bulunan ve 2010 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan 10 stadyumdan biri olan
Nelson Mandela Bay Stadyumu'nda Dünya Kupası'nı 5 kez kazanan, kupa tarihinin en çok gol atan takımı konumundaki Brezilya ile 1970'lerde yakaladığı jenerasyon ile dikkat çeken, ''
Total Futbol'' akımını başlatan, 3 kez Dünya Kupası'nda finale çıksa da kazanamamış Avrupa'nın yetenekli ekibi Hollanda çeyrek finalde karşı karşıya geldi.
Maça hızlı başlayan Sambacılar
Robinho ile gol bulsa da ofsayta takıldı ama 10. dakikada
Felipe Melo'nun yaklaşık 40 metrelik mükkemmel ara pasını değerlendiren
Robinho takımını bu sefer 1-0 öne geçirdi. İlk yarıda başka gol olmazken ikinci yarıda da ilk yarıdaki gibi gol erken geldi. Sahneye çıkan
Wesley Sneijder'in sağ kanattan yaptığı ortada kaleci
Cesar ile anlaşmazlık yaşayan
Melo topu kendi ağlarına gönderdi. Dakikalar 53'ü gösterdiğinde maçta denge vardı. Brezilya'ya özellikle
Kaka ile fırsatlar yakalasa da değerlendiremezken, 68'inci dakikada Robben'in kullandığı korner atışında
Sneijder kafa vuruşu ile Hollanda'yı 2-1 öne geçirdi. Üstelik ön direkte topu arkaya aşırtan da
Fenerbahçe'li Kuyt'tan başkası değildi.
Çeyrek finale gelene kadar kalesinde sadece 2 gol gören
Brezilya, 15 dakikada yediği iki golün şokunu atlatamadan 73. dakikada
Melo bir kez daha sahne aldı. Robben'e yaptığı müdahale sonrası
kırmızı kart gören futbolcu takımını 10 kişi bıraktı. Brezilya özellikle duran toplar ile gol arasa da maçta başka gol olmadı ve
Hollanda, 3 yıl sonra aynı takımda, aynı amaç için ter dökeceklerinden bir haber
Sneijder ve
Melo'nun başrollerini üstlendiği maçta
Brezilya'yı
2-1 yenerek yarı finale yükseldi.

Yarı finalde
Sneijder'in de gol attığı maçta
Uruguay'ı
3-2 yenen Portakallar tarihlerinde üçüncü kez finale yükselseler de uzatmaya giden karşılaşmada
İspanya'ya
1-0 yenilerek turnuvayı ikinci tamamladılar.
Brezilya'da ise zaten eleştirilen teknik direktör
Dunga görevinden alınırken, Dünya Kupası öncesi
Juventus taraftarları ile sorunlar yaşayan
Melo, çeyrek finale gelene kadar gösterdiği performans ile göz doldururken Hollanda maçında yaşananlardan sonra Milli Takım'da gündeme oturdu. Hatta adını Dünya futbol tarihine altın harflerle yazdıran, Dünya Kupası'nda en çok gol atan oyuncu olan
El Fenomeno (Ronaldo) kendisi için ''
Bu yaz tatilini Brezilya'da geçirmesin'' demişti.
Daha sonra
Robben'e yaptığı hareketin yanlış olduğunu itiraf eden
Melo, ''
Üstümüzdeki beklenti çok yüksekti ve 2-1 geriye düştükten sonra konsantrasyon sorunu yaşadım'' derken, özellikle basının çok üstüne geldiğinden şikayetçiydi. O olay ve tarihten sonra Melo bir daha Milli Takım yüzü göremedi.
Turnuvaya damgasını vuran oyunculardan biri olan
Sneijder ise 5 golle
Forlan,
Villa ve
Müller ile krallığını paylaştı ve
Gümüş Top ödülünü kazandı. Turnuva boyunca 4 karşılaşmada maçın oyuncusu ödülünü layık görülürken, 2010 Dünya Kupası'nın en iyi 11'ine seçildi.
Her ne kadar her açıklamasında
2014 Dünya Kupası'nda yer almak istediğini belirtse de teknik direktör
Scolari tarafından kadroya alınmayan
Melo'nun aksine
Wesley Sneijder,
Kuyt ile birlikte
Hollanda kadrosuna davet edildi.
İki takım bugün 2014 Dünya Kupası üçüncülük maçı için karşı karşıya gelecek.