Tribundergi.com / Tribun Dergi

Hiç gerek yok ne Türkiye kupası ne de süper kupaya. Ben şahsen kendi semtimde, stadımda Bizanslıları görmek istemiyorum.

Süper kupa prestij maçı gibi bi şey, buradan oynansın istemem. Ama bir Türkiye kupası finali yakışır stadımıza. Hatta biz oynarız inşallah.

Ofiste, evde, otoparkta, yolda, çayırda bayırda her yerde ; Gürsel Aksel Gürsel Aksel burası Göztepe cehennemi diye dolanıyorum. Yedik kafayı, virüsünü skeyim.

Uefa süper kupa oynansa keşke bizim statta, ya da uefa konferans ligi finali, kapasite şartı yok.

FIG-LX1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Alpaslan Öztürk için GS haberleri çıkmış bugün de... Eşi, ailesi orada yaşıyor, o yüzden İstanbul'u tercih edeceğini düşünüyordum ben de zaten. Bu sene çok verimli olamasa da ben kendisinden razıyım verdiği mücadele yüzünden. Kalırsa başımızın üstünde yeri var. Giderse de yolu açık olsun...

Alpaslan takımda huzursuzluk çıkaran bir oyuncu değil. Oynasa da oynamasa da parasını alacak nasılsa. Bu yüzden ligi garantileyene kadar mevcut tandemle devam edip sonrasında Marko'ya şans tanımak daha mantıklı.

Şu bosman kuralının yurtdışında uygulanıp Türkiye'de uygulanmamasını aşırı saçma buluyorum. Yasağın uygulanabilirliği de yok zaten. Sözleşmesi biten oyuncu önceden yeni kulübüyle anlaşıyor ama açıklama yapamıyor. Neden, çünkü yasak. Halbuki Avrupa'daki gibi 6 ay önceden sözleşme imkanı verilse gereksiz tartışmalara mahal verilmez.

Ligde kalabilecek yeterli puan toplandıktan sonra siz olsanız hangisini yapardınız ?

A-) Gelecek yıl bizimle olmayacağı kesinleşen oyuncuları yedek bırakıp, genç ve sözleşmesi devam eden futbolcularla devam etmek.

B-) Sözleşmesi bitecek olsa bile kazanan kadroyu bozmayarak daha fazla galibiyet ve para kazanmak.

Hangisini seçerdiniz ?

Alpaslan olayından örnekle yola çıkarak söyleyeyim çok kolay bir karar değil. Bence %50-%50. Ben hangisi tercih edilse mantıklı bir açıklaması var.

Maç eksiğimiz ile 9 puan oldu, Atınç, Alpaslan'dan biri yerine Markoyu oynatırım. Genç oynatalım desem 21 kişilik kadroya genç oyuncu alınmazken herhalde oyuna sokulmazlar Efe, Yalçın, Batuhan, Beykan genç olmasa da şans verilebilir. 1-2 maç Arda'yı kalede oynatabiliriz.

FIG-LX1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

biz genç futbolcu yetiştirebilen bir kulüp değiliz. yıllar yıllar sonra bi Yalçın geldi, ligin ilk yarısında onca maç oynamasına rağmen 1 tık üzerine koyamadı. her seferinde söyledim Yalçın ancak Soner'i yedekler diye. 2 transfer yapılınca küsüp çalışmayan genç olmaz. Esiti'nin yanında hala Kubilay kadroya girip Yalçın giremiyorsa bıyık reyizden ziyade topçuya bakarım ben. belli ki transferler sonrası forma ümidini kaybedip küsmüş.

ben olsam lig sonuna kadar kemik kadroyla sahaya çıkıp olabildiğince galibiyetle primi kazanmaya bakarım. bu korona sürecinde tek düzgün gelir kaynağı galibiyet primi.

sakatlık sorunu nüksetmeyecekse Alpaslanın kalmasını isterim ben. karakter sorunu olduğunu da düşünmüyorum. sadece aykırı bi adam, cehalet de var. yedek kaldı 1 kere sorun etmedi. gel oyna dendi stoper, sağ bek, defans önü nereye koysan mücadele etti. gruplaşma gibi gözükse de arka planda takıma aidiyeti yükselten motivasyonu artıran bir tip olarak görüyorum kendisini. Türkiye'de futbol Atınç gibi efendilerle yürümüyor maalesef. biraz yırtık olmak lazım, sahada kavga etmek lazım. Alpaslan hücuma da inanılmaz destek veriyor, sakatlıktan dönünce kornerlerde oraları çok iyi karıştırıyor.

Genç futbolcu yetiştirebilen kulüp olalım, antrenman performansları nasıl bilmiyoruz. Direk 11 değilde 5 değişiklik hakkı varken bari 15-20 dakika oynasınlar. Alpaslan istikrarsız motivasyon konusunda da, 5 maç kazanamama serisi, sonra 2-3 galibiyet serisi şeklinde gidiyoruz takımın liderlerinin de bunda etkisi olabilir mi?

FIG-LX1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi