Tribundergi.com / Tribun Dergi

"Sana göre mantıklı olmuş bu"

Senle üç dört gündür tartışıyoruz. Benim söylemediğim, hatta fikir bile beyan etmediğim konular üzerinden beni bir tarafa etiketlemeye çalisman bitmedi. Bu A Haber tarzindan sıkılmıyor musun? Eleştirdiğin zihniyetten pek farkin yok gibi.

Insanlarin is yerlerini kapatiyorsan zararlarini karsilamak zorundasin.
Bunun aksini de iddia etmedim. Keske oyle olsa. Buna ben karar vermiyorum zaten. Ama daha önce de yazdigim gibi; ülkenin, toplumun ve buradaki toplumsal hayatin bazi gerçekleri de var. Ekonomisi guclu bir ulke degiliz mesela, veya sosyal devlet anlayışımız yok, insanlar yillardir "devlet bizim icin degil biz devlet icin variz" demis. Bu gercekleri goruyor ve seziyor olmak, ona göre yaşamaya çalismak desteklemek anlamina da gelmiyor.

Haliyle bu yüzlerce yildir devam eden anlayisin bir anda, 2020 yılında hem de en olağanüstu zamanda değişmesini ummak hayalcilik olur. Hatta tam da bu nedenle senin full yasak talebine karşıyım. Şu an belli sektorler zaten zarar goruyorken, o noktada herkes zarar görecek. Ve tabi ki kimsenin zarari da karsilanmayacak. Sen belki maaşını almaya devam edeceğin için bu kadar rahat istiyorsundur, bilmiyorum. Ama magdur olması muhtemel insanlarin kaygilari var.

Senle aramizdaki tartisma nasil ilerliyor farkinda misin? Ornek vereyim. Bir caddede karsidan karsiya gecmek icin bekliyoruz. Yayalara yeşil yaniyor. O sirada bir yaya sagina soluna bakarak gecmeye calisiyor ve hatta bir araba da son sürat kırmızıda geciyor. Sen yayaya "Bu yol senin hakkin neden arabanin gecmesine izin verdin, sagina soluna bile bakmak zorunda değilsin. Koyun olmuşsun sen" diye kızıyorsun.

Olacaklari önceden kestiren, bunun icin önlemini alan, hayatını ona gore idame ettirmeye calisan insanlara arabanin önüne atlamadı diye kızıyorsun. Enerjini ve öfkeni yanlis yerlerde harcıyorsun.

Kokuda alıyorum. Hiç bir sorunum kalmadı. Çalışmaya da başladım. İnşallah bir daha bulaşmaz.

Ben şahsen çok hafif atlattım.

A Haber izlemem ama sen bildiğine göre izliyor ve feyz alıyorsun demektir. Söylediğin şeyi direkt olarak savunmamış olabilirsin ama hükümetin aldığı saçma kararları mantığa bürümeye kalkmak savunduğun anlamına gelir.

Sen gerçekten normal değilsin. Bak tekrar yazıyorum. Başka meslek grubu emek harcamadan eve gönderilip maaşını takir takır alirken orta ve küçük ölçekli esnaflar iflas etmiş, milyonlarca insan işsiz kalmış, milyonlarca insan zorla kısa çalışma ödeneğine geçirilerek zaten az olan maaşlari daha da azalmış ama işe gitmeye zorlanmış gündelikçi çalışanlarin da işine engel olacak kararlar alinmiş sen gelmiş belki senin maaşın falan diyorsun. Birader sen gerçekten iyi değilsin. Devlet devletse eğer herkese eşit davranmali diyorum ben. Devlet düzgün bir yapıdaysa eğer memuruna da beyaz yakalisina da mavi yakalisia da hiçbir yakaya sahip olmayan esnaf ve işçilere de bakmali diyorum. Ayirim yapmamali diyorum sen geliyor senin maasin diyorsun. Olayin benim maaşımla ilgisi yok. Ben tike tike işe gitmeye devam ediyorum. Esnaf batmış, o esnaflarin yaninda 3 kuruşa çalışan emekçiler işsiz kalmış ben bunların eve gönderilip bir süre maaş almalarini, dükkanını kapatmak veya yarim açıp gene zararda olan esnafin da eve gönderilip belli bir miktar karşılında bu süreci atlatmasi sağlanmalı diyorum sen alakasiz bir şekilde senin maaşın diyorsun.

1 meslek grubu hariç bu ülkede şuanda hem ekonomik hem de sağlık olarak korunan kimse yok. Ben bu haksızlığa karşı olduğumu ve u tip kisitlamalarin saçma olduğunu söylüyorum. Sen birazdan gene gelip senin maaşın diyeceksin biliyorum. Yahu arkadaş ben herkes için konuşuyorum okuduğunu anlayamiyor musun? Evet kimsenin zarari karşılanmayacak 3. Gün sonunda bunu anladığın valla bravo. İşte ben de diyorum ki herkesin zarari karşılansın kardeşim. Ha senin dediğin gibi düşünenler varsa da umurumda değiller net. Devlet bizim icin degil biz devlet icin variz" değil de kraldan çok kralcı dersen daha doğru olur. Bu tiplere de hiç üzülmüyorum artık. Bu toplum böyle çünkü. Bu ülkede de bu koyunlar yüzünden bilinçli vatandaş da nasibini aliyor maalesef.

Magdur olması muhtemel insanlarin kaygilari var diyorsun ama mağdur olmayanlara verilen ayrıcaliklari savunuyor üstüne kafelerin paket servisi, berberlerin x saatte açıp kapamasi, pazarcilarin çok kısıtlı saatlerde tezgah açması saçmalığını, şehirlerarasi yolculuklarda otobüslerde bir koltuk dolu bir koltuk boş birakarak 15 saat yapilan yolculuklarla virüs riskini ortadan kaldıracağın gibi bir saçmalığı, şehir içi otobüs ve dolmuşlarda insanların tıka basa eve gitmeleri saçmalığını ve daha bir sürü saçma kısıtlamayı savunman da cabasi.

İlk yaptığın açıklamada kisitlamalar hakkinda soru soran kişiye verdiğin ve bu saçmasapan kararları gene aynı tarzda saçmalayarak aklamaya çalışman da her şeyin göstergesi aslinda. Verdiğin örneğin de konumuzla uzaktan yakından kıyıdan köşeden alakasi yok.

En baştan beri söylediğim ve son söyleyeceğim gene şu; hükumetin aldığı bu kısıtlama kararlarının mantık çerçevesi içinde elle tutulacak bir yanı yok. Alinan bu kısıtlama kararları komik, saçma ve vatandaşı arasında sonuna kadar ayrımcılık içeren kararlardır. Bu kararları savunanlar da tıpkı bu kararları alanlarla aynı süper mantığa sahiptir.

Kardeşim, benim eski nickimi araştırma derdine düşeceğine bu saçmasapan kısıtlamalardan dolayı hastaneye alamadığın komşu çocuğunu hasteneye almak için uğraşsan daha mantıklı olur sanki. Umarım bu eşitlikçi ve 81 milyona hitap eden muazzam kısıtlamalardan firsat bulup çocuğu hastaneye yetiştirmişsinizdir.

Kimseden nefret ettiğim de yok nerden çıkardın. Ben ortada olan bir haksızlıktan ve ayrımcılıktan bahsediyorum sadece. Bu ayırımcılık değil diyorsan da zaten boşuna tartışmanın manası yok seninle.

Mesela sarayda çalışanlara düzenli olarak yapilan testleri de eleştiriyorum. Sarayda çalışanlardan mi nefret etmiş oluyorum bu durumda yoksa yapılanın ayrımcılık olduğununu söylemiş oluyorum. Bunu nasil gördüğün de senin hayat görüşünü yansıtır kusura bakma.

Hiç kurum adı geçmedim. Zaten pandemi kararlarini alan da kurumlar değil hükümet. Hükümetin aldığı kararları eleştiriyorum ben. Hiçbir parti veya dernek kaydım da yok. Sade bir vatandaşım hepsi bu ve bu saçma kısıtlamaları eleştiriyorum olay bu.. Halen bunu anlamamak için uğraşıyorsunuz. Takdir ettim doğrusu.

Ee konuyla alakasi nedir? Hatay şehrinin futbol dinamiklerini bilmeden konuştuğun belli işte. Benim bile bilmediğim banlanan silinen bir hesabın maç yorumunu artik nasil alip ekliyorsan ayrıca takdir ettim ama konumuzla alakasi olduğunu sanmıyorum.

Neyse yarın sabah saat 10'a kadar yasak varmış. Tam dışarı çıkasım vardi bu havada bu satte. Allahtan önlemler alinmiş.

@beytulma

"A Haber izlemem ama sen bildiğine göre izliyor ve feyz alıyorsun demektir."

Orta okuldan beri bir tartışmada böyle bir karşılık verildiğini duymamiştim. Ne kadar yaratıcı ve zekice,helal sana... "Çelik ayna" falan da dersin sen. Bu arada insanlardaki A Haber algısının ne olduğunu bilmek için izlemeye gerek falan yok. Uzayda yaşamayan herkes bu kalıbı bilir. Bu kadar ülkeden bihaber olup, bu kadar ahkam kesmek tam senlik iş... Hani Hatay'in dinamikleri diyorsun ya, bu da Türkiyenin dinamikleri işte..

Yazdıklarını okuyorum ama cidden bizim tartışmamızın konusu değil. Yalan yok ben de seni ciddiye aldım ve konuyu dallandırıp budaklandırmaya devam ettim. Bu sayede başlığın akışını da bozduk. Bu yüzden diğer üyelerden özür dilerim kendi adıma. Esas konuda kalsaydık belki birbirimizi anlayacaktık ama o zaman da sana şov yapmak için bir alan kalmayacaktı. Kendini 'bilinçli vatandaş' sanman için bir firsat olmayacakti.

Yok devlet devletse,yok öğretmenlerin maaşı... Telegol dönemındeki Ziya Şengül gibi (Bak o programı izlerdim) Baba biz ne konuşuyoruz burada? Biz alınan kararlar neden aldı, neyi engeller,yeterli olur mu falan diyoruz,bunları tartışıyoruz. Sen hala devlet böyleyse, devlet şöyleyse... E öyle değil kardeşim. Biz ne yapalım? Kendimizi forumda yeteri kadar öfkeli gösterip tatmin mi olalım? O yol senin, biz onu tartışmiyoruz. Devlet bunları bunları yapmalı diyorsun, güzel seyler diyorsun. Keşke olsa diyoruz, ama olmuyor diyoruz. Yine seni memnun edemiyoruz. Senle aynı tarafta olabilecek kişileri bile bir şekilde kendinden soğutmayı başarıyorsun.

İlk yaptığım açiklamada da kararlari aklamaya çalışmadim. Hatta yeterli olmayacağini bile yazdim. Arkadaş dünyada örneği var mı diye sordu, ben de örneklerinden bahsettim. Neden bu tip kararlarin alındiğini söyledim. Karar aynı karar, hastalık aynı hastalık. Oradaki devlet vatandaşını koruyorsa, buradaki korumuyorsa kararın içerigini ve anlamını, salgınla ilişkisini değiştirmez. Üstelik devlet ve toplum yapısı ayni kararlarin benzer sonuçlar almasini da engeller; bunu da ifade ettim. Ama sen öyle freni patlak kamyon gibi gidiyorsun ki, ne nereye çarptığinin farkindasın, ne de kimin ne dediğinin...

Ama yine de bu son yazdığın mesajda güzel bir nokta var. Umarım son söyleyeceğin şeyler bunlardır. Senin içi boş, bu başlığa faydası olmayan ve kendini tekrar eden cümlelerini okumak istemez kimse...

Aynen kardeşim haklisin. Çok mantikli şeyler yapıldı yapılmaya da devam ediliyor. Alinan kararlar her harfine kadar mantikli. Artık sana cevap vermeyeceğim. Bu kisitlama kararlari sonuna kadar harika. Kimsenin aklinin etmeyeceği derece mantıklı kararlar alinmiş. Bize eleştirmek düşmez. Haklisin.

Deşifre olmalik bir durum yok. Çoğu kişinin buraya banlanip geri gelmiştir. Hangi başlık hatırlamıyorum herkes kaç kere banlandigini ve kaç kere geri geldiğini yazmış zaten orada.

1) Sana söz bundan sonra nick seçerken sana soracağım. Şehrimi seviyorum diye eski ismini kullanmak yok. Yazi dilimi de değiştiririm ki beni deşifre etme. Sanki kirmizi bültenle aranan birini bulmuş.

2) Sadece Hatayspor adina yazıyoruz burada. Şehir takımı kültürünü empoze etmek için uğraşan azınlıklardan biriyim.

3) Bundan sonra imzamı sağ sos yaparım sen iste yeter.

4) Kimseyle dost değilim. Dost tribün muhabbetini de saçma buluyorum ama saygı duyduğum kulüpler ve taraftarlar elbette var. Kimseye gelin şovunuzu izleyelim dediğimi de hatırlamıyorum. Senin paylastigin Ali Güneş evine klozet taktirmiş, Tolga Doğantez bilardo salonu açmış postlarinin yaninda herhangi bir takim başlığında genç bir topçuyu merak edip sormam daha mantıklı olsa gerek. Demin birini sordum ordan gördün sanirim. Bunda absürd olan ne? Sen atomu mu parçaliyorsun burada?

5) Senede ortalama 8-9 deplasman yapıyoruz ki bazılarına da yatılı gidiyoruz. Elbette o şehri bilenlere bunu sorarım. Sormaya da devam edeceğim. 20 yildir bu sitede olan bir gelenek bu. Başkası nerede ne yenir sorunca normal biz sorunca ovvv.

6) Antalyalı arkadaşlarla bir pozisyon üzerinden tartıştık doğru. Çok mu tuhaf? Burada birbiriyle tartışan tek ben varim gibi yazmışsın. Denizlili kullanici Antakya nickimle yazdığım zamanlarda Hatay şehrine hakaret etti hatta ırkçılık yapmisti galiba, doğal olarak ben de ağzının payını vermiştim.

7) Twitter dediğin dili bilmiyorum ama senin twitterda küfür yediğin tribüne şirinlik yaptığın yazıları da görmüştüm mesela. Hayda bu mantikla sen de ifşa olmuşsun demek. Ne ifşasıysa bu.

8- Biraz önce bahsettiğim başlığa bir bak bakalim şuan mevcut kullanıcıların yarısi önceden banlanmiş. Muhtemelen senin de ilk nickin değildir ama bu beni ilgilendirmiyor.

Kimsenin aklıyla da alay etmiyorum. Yazmak istediğim zaman yazıyorum foruma olay bu. Fazla anlam yüklediğini görüyorum sosyal medyaya. Hele ki kullanıcilari 20 yildir neredeyse ayni olan bu siteden beklentin biraz fazla bence. Dediğim gibi zaten yeni nick aldiğimda eski kullanici olduğumu yazdığım yazılar var. Genellikle 1. Lig başlığında yaptığımız maçlarda yaşadığımız maç tartışmalarında zaten açıkça söylemiştim ben olduğumu. Ha bu arada Hatay'in eski adini kullanan birbaşka kullanıcı var o ben değilim ama onu kaydettiren de Hatay'in eski isimlerinden birini seçtiren de benim. Şehrimizi seviyoruz. Nickimizi ona göre seçiyoruz. Bu şekilde seçmeye de devam edeceğiz. Ha sen burada okudun veya çalıştın diye de Hatay'in spor dinamiğini benden iyi bilemezsin. İyi geceler.

Bahar aylarında açıklanan rakamlara sitemkar bir gülüş atarken bazı arkadaşlar çok fazla üstümüze gelmişti.Herşeyede muhalefet olunmaz minvalinde.Herşeye muhalefet olunurmuş arkadaşlar.Herşey sorgulanırmış.Sorgulanırsa elbet birgün ortaya çıkıyor gerçekler işte böyle.

Bu tablolalar açıklamakta çok ama çok geç kaldılar.En başından toplumsal farkındalık yaratıp gerekirse korku pompalayarak bu hastalığı bir şekilde kontrol altında tutabilirdin.

Ama neymiş 300 hasta 15 ölü,1500 hasta 30 ölü 3500 hasta 50 ölü,155 ülkeye yardım yaptık,sağlık sisteminde 1 numarayız.Abd bizi kıskanıyor dersen ve bu hastalığı ülkeye tanıtırken, GRİPTEN hiçbir farkı yok diye tanıtırsan bugünler için halka ne kızabilir nede yargılayabilirsin.

Sen virüsü normalleştirmeye çalıştırırsan halkda kendini normal sanar.Durumun anormal olduğunu yöneticilerimiz yeni yeni farkına varmış ne yazıkki.Halka anlatmak biraz zaman alacak bu gidişle.

Ayrıca bilim kurulu üyelerinin psikolojisini merak ediyorum.Birtane yüreği yeten varsa biz bugüne kadar bu kararlar aldık ve uygulanmasını istedik fakat bunlar yapıldı bunlar yapılmadı diye açıklama yapar umarım.Çünkü Sayın reisimize göre pandeminin ve bu artışın tek sorumlusu bilim kurulu.Kahrolsun bilim kurulu.Malesef Cumhurbaşkanı her hatalı yönetim ve alınan yanlış kararları yine bir kuruma veya kişilere yükledi.Asla kendisi ve yönetimi yanlış yapmadı.

Eğer işler iyice kötüye giderse yakında bilim kurulu tarafından kandırıldık açıklaması bekliyorum.Şaşırmayacağım hazırlıklıyım.

Ülkeyi tam anlamında kapatmak hayalcilik olur.Ama ülkeye komple bir vardiya-part time sistemi getirmekten başka bir çare yok gibi duruyor.