Tribundergi.com / Tribun Dergi

Atatürk'e karşı nötr bir ailede doğdum diyebilirim. Öyle bir düşmanlık yada hakkında kötü bir ifade hiç duymadım evde çocukluğumda ama Atatürkçü, Atatürk sevgisi çok yoğun bir çocukluk ortamı da olmadı.
28 şubat dönemine denk geldik zaten. Üniversitelerde türban yasağından direkt etkilenen aile fertlerimiz vardı.
Karşı tarafa baktığımda Atatürkçü olanları gördüğüm için Atatürke de mesafeliydim.
Sonra gençlik yıllarım başladı. Tarihe de siyasete de çocuk denilebilecek yaşlardan itibaren ilgim hevesim vardı. Okuduğum kitaplar daha çok bu başlıklarda toparlanıyordu bu sebepten.
Okudukça Atatürk'e olan sevgim, saygım, hayranlığım arttı. İlkinde çok ağır gelmesi sebebiyle pek bir şey anlayamamış olsam da üç kere Nutuk okudum. Her okuduğumda karşımda daha muhteşem bir adam belirdi.
Ne zorluklar çekmiş. Çoğu insanın olmuyor diyerek vazgeçeceği ne zor bir işi başarmış.
Hani bazıları diyor ya, kurtuluş savaşı çok abartılıyor ya ingilizlerle fransızlarla savaşmamış bile, falan. Artık onlara cevap bile vermiyorum. Bu kafadaki adama neyi anlatacaksın. O zor mücadelenin hiç farkında değil.
Atatürk olmasaydı ne olurdu tartışmalarına girmeye gerek yok. Belki Atatürk olmasaydı ondan daha muhteşem biri çıkardı daha iyi işler yapardı. Evet bu da bir ihtimal.
Ama Atatürk vardı ve biz ne olduk? Buna bakalım. Etrafımızdaki ülkelere bakalım, hem doğumu da hem batımızdaki komşularımıza bakalım. Atatürk oldu ve biz onların hiçbiri gibi olmadık. Hepsinden daha iyi bir noktadayız Atatürk sayesinde.

Ruhun şad olsun yüce Başbuğ. Cennette kavuşmak ümidiyle...

10 Kasım'da Milli takım'ın ınstagram sitesine girdim. Atatürk'ü anmayan futbolcular! gördüm. İsimlerini vermeyeceğim dört kişi dikkatimi çekti hepsi başka ülkenin vatandaşı olan. Biri danimarka, biri belçika, ikisi almanya asıllı.