Tribundergi.com / Tribun Dergi

bu sene allahın izniyle biz bu ligden çıkıyoruz zaten alışamadık misafir geldiğimizi düşündük hep inşallah son misafirliğimiz olur..

esas konu gelecek sene ben futboldan anlamam illaki transferler olacaktır kimine isyan edip kimine umut bağlıyacaz lakin bizim gelecek sene yapabileceğimiz en büyük transfer tribün olur ..

ömrüm gecekondu tribününde geçti allah ömür verdikçe de öyle olacak yani başka bi tribünü bünye kabul etmez git deselerde gidemem.. lakin durum ortada maalesef şurda yazan çizen herkesin de emeğinin olduğu tribün eriyo kim ne derse desin gecekondu çatıdır beç yenidoğan kapalılar genç güçlüler belki günün birinde sayı olarak gecekondudan çok kalabalık olabilirler ama ne olursa olsun insanlar gecekondu olarak bilecekler ankaragücü tribününü..

gecekondu tribününün farklı kareleri vardı bunu network reis çok çok iyi bilir yani bilinenin dışında aslında tribünde farklı farklı kareler vardı gecekondudan menfaati olmayan ama tribünün bayrağını sallayan insanlar vardı ve ciddi bir kalabalıktı maalesef bu kitle bugün vip tribününde belki bilet fiyatları aynı olduğu içindir vsvs ama seneye de farklı olacağını düşünmüyorum ..

tribünün acilen bi yapılanmaya gitmesi lazım kibire düşmanlığa gerek yok gecekondu yine çatı olsun tepede ali abi uğur abi murat abi levent abi ramazan abi olsun.. sete ihsan vural ilker serhat abi çıksın pankartlar sol kapalı yapsın haşimler erdemler yani eybes yapsın besteyi el kaynaks beç yapsın vallahi çok şey değil aslında koray abiler celal abiler volkan abiler kemal abiler aydın abiler tribünün dışardan abileri olsun kendi kareleri olsun

bu tribünde kaybolan bi nesil var daha geçen günlerde rahmetli olan serkan sorkunlunun da içlerinde olduğu bi nesil.. artık bi nesil daha kaybetmeyelim kör dövüşüyle.. lisesi üniversitesi semtleri vallahi öyle güzel bi yapılanma varki sahipsiz bu çocuklar örneğin üniversiteler bi çoğu gecekondu tribünüde olan kardeşler var şimdi üni beç var orada bile ayrı gayrıyız yazık yeminle yazık ankaragüçlünün kardeşi ankaragüçlüdür.. bizde tam tersi birbirimize düşman olduk hepimiz aynı karelerde aynı ortamlarda gözükmekten korkar olduk.. yazıktır günahtır bizim bu sene en büyük transferimiz zinde ve güçlü bi ankaragücü tribünü olur semtleriyle okullarıyla farklı farklı kareleriyle bir arada olan bi ankaragücü tribünü ..

Yasin kol ve ümit özturk e ödül verir gibi süper lig de maç vermişler yazık günah söyleyecek söz bulamıyorum

Şanlı Ankaragücümüz her ne kadar camiada tesiri gözükmese de çok görkemli bir sezon geçirdi. İlk yarıdaki Bursa maçından itibaren 'Ben bu sene çıkacağım' diyecek oyunu oynadı sezon boyunca. Bu oyun taraftar nezdinde çok ilginç şekilde karşılık bulmadı ama, sonuçta 36 haftalık, ne kadroların ne camiaların hiç olduğu ve bence son senelerin en zorlu 1. Liginde daha Mart ayının başında (Bandırma maçı) işin çoğunu bitirmişti.

Sezonun önemli bir kısmında defansif konsantrasyonumuz üst seviyedeydi. Bizi sonuca götüren de bu oldu. Dalcı Bandırma maçıyla ligi aldığını hisseder hissetmez saha içinde bazı değişikliklere gitti. Ofansif oynatmaya çalıştı takımı, zaman zaman başarılı olsa, takım iyi oyunlar çıkarsa da, ben aslında beğenilmeyen defansif oyunun daha iyi olduğunu düşünüyorum. Dalcı sanırım zayıflıklarının üzerine gitmek istedi. Saygı duysam da, ben güçlü yönlerini daha iyi seviyeye getirmesini tercih ederdim.

Teknik ekibin bir diğer artısı da iş ahlakını üst seviyede tutma çabasıydı diye düşünüyorum. Takımı fiziksel olarak da, rakibe hazırlık olarak da, işler yolunda gitmediğinde B planlarını uygulatma olarak da gayet iyi hazırladılar. Son dklarda alınan galibiyetlerin sebebi de bu iş ahlakı ve tabii sahadaki yüksek karakterli oyuncular.

Forvetsiz bir yarım sezon oynadık, hatta belki daha fazla. Ben şahsen bir kere bu bahanenin ortaya atıldığını görmedim. Aatıf'ın üzerine gidildi performans alındı, Abdullah'ın üzerine gidildi performans alındı, sezon biraz daha uzasa Zahid'i bile adam edeceklerdi.


İşin teknik ekip ve taktik yönünü bir tarafa koyar, yönetim tarafına bakacak olursak burada da başarılı bir sezon geçirildiğini düşünüyorum. Sezon başında olan iletişimsizlikler çözüldü, güzel projelerle okullara gidildi. Tesisler iyileştirildi, Altyapıya önem verildi. Taraftarların stadyuma çekilmesi için çalışmalar yapıldı. En önemlisi oyuncuların ve personellerin hakedişleri zamanında ödendi. Devre arasında yasak açma ve transfer yapma maliyeti sanırım yaklaşık 50 milyonluk bir bütçe istiyordu, burada bir risk aldılar. Bu risk de büyük negatif bir sonuç oluşturmadı bizim için. İyi niyetle yapılan özverili işlerde, sonuçlar pozitif oluyor. Bu riskin negatife dönmeme sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.


Oyuncular bazında sezon değerlendirmesine geçecek olursam, her maç fark yemesine rağmen bizim yüzümüzü kara çıkarmayan mücadelesiyle birlikte gurur duyduğumuz bir takımımız vardı. Bu sezonki oyuncu grubu da en az o kadar karakterli bir oyun ortaya koydular. Her maçı sonuna kadar kovaladılar. Üstelik benim gördüğüm taraftar tarafından en az destek gören ekip de buydu. Hepsinin kazandığı para helali hoş olsun..


Son olarak da taraftar olarak bizi değerlendirmek istiyorum. Bu takım yaşlı, koşamaz dedik, 90 dk koştular. Oyuncu profili olarak yavaş oyunculardan kurduk takımı, geçiş hücumundan ve kontradan çok gol yeriz dedik, yemedik. Transferini eleştirdiğimiz çoğu oyuncudan fazla fazla verim aldık. Çok deşmeye gerek yok, futbolu iyi bilmiyoruz demek ki. Özellikle twitterda futbol gurmesi geçinen, Gakpa, Cakpo rakip takımların transferlerini yere göğe sığdıramayan bu sektörden ekmek yiyen veya yemeyi bekleyenlerin öngörülerinin çoğunun çıkmaması bence çok dikkat edilmesi gereken bir nokta.

Tribün olarak, pandemi bizi geriye götürmüş, bu çok bariz. Seneye toparlıyacağımızı ve sonraki sene kendi potansiyelimize tam ulaşacağımızı düşünüyorum. Bu sene aslan gibi takım, bedavadan biraz pahalı biletler olmasına rağmen tribünleri pek dolduramadık, doldurduklarımızda da etkisiz kaldık. Yine de sezonun kritik maçları olan Erzurum ve Ümraniye maçlarında içerde takımı iten güç olduk ve "işte Ankaragücü tribünü bu be abi" dedik. En nihayetinde bana kalırsa bu sezon taraftar olarak vasatı aşamadık, vasatı geçtim kötüydük maalesef. İsmail Kartalın çıkardığı sene kafadan 5-6 maçı biz almıştık tribün olarak içerde, daha bunun deplasmanda 3-4 maçı da var. Bu sene bu sayı maksimum 2.

Sezonun Oyuncusu = Kaptanımız, canımız Erdem Özgenç

Sezonun Maçı = Deplasmanda 1-0 kazandığımız Erzurum maçı

Sezonun Kırılma Anı = Deplasmanda 2-0 kazanılan Bolu maçı

Sezonun Golü = Owusu (3-0 Ümraniye maçı)

Sezonun X Factor'ü = Mehmet Murat Uçar


Bu sene burada zaman zaman birbirimize yükseldik, kalbini kırdıklarımdan özür dilerim. Hakkınızı helal edin.


Sezonun bittiğini düşündüğüm için bir sezon değerlendirmesi yapmak istedim. 1 Mayısta şampiyonluk kutlamalarında görüşmek üzere.

Seneye Süper Lige önceki çıktığımıza göre daha sağlam çıkıyoruz. Güzel günler yaşayacağız

Güzel insanlar tebrikler. Kendi takimimiz kadar seviniyoruz başarılarınıza.
Avrupa kupalarında görürüz inşallah sizleri, ilerleyen yıllarda süper ligde seyircili olarak karşılaşmak dileğiyle tekrardan şampiyonluğunuz kutlu olsun.

sezonu bitirdiğimize göre şuraya ufaktan bir karalama da ben yapayım. öncelikli olarak hepimize hayırlı uğurlu olsun. zor bir sezonun sonunda olmamız gereken lige tekrardan yükselmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. bu mutluluğu 3 hafta daha devam ettirelim sonrasında şapkayı çıkarıp önümüze koyup geçmişin hesaplaşmasını yaparak geleceğe sağlam adımlar atacak bir yapılanmaya gidelim.

oyunun parametrelerini kendime gruplayacak olursam taraftar, futbolcu, teknik direktör, yönetim ve tff ayağı diye 5e ayırıyorum. tff(hakemler) bu sene de çok fazla canımızı yaktı. özellikle son haftalarda inanılmaz hakem hataları ile karşılaştık. ümraniye maçını bir takımdan alıp diğerine verdiler. altınordu maçı yine aynı senaryo. dün balıkesiri yeniyoruz ama penaltımız yine güme gitti. adana maçında atıfa yapılan penaltı. eyüp maçı ofsayttan yediğimiz gol. bunlar kritik haftalarda olduğu için hemen aklıma gelen hatalar. hakemler mi çok kötü bize karşı mı çok önyargılılar kısmında ikinci seçeneği seçiyorum.

gelelim taraftara. bence çok kötü bir sezon geçirdik. hemen hemen her maça gitmiş bir taraftar olarak iyi tribün yaptığımız maç sayısı çok az. sayıca stadyumu tıklım tıklım doldurmak filan kıstasım değil. çok fazla kalabalık olunca bizim tribün düşüyor. bizim bu seneki sorunumuz bu değil. aslında her sene olan ama bir şekilde çözülen beraber bağırma sorunu. herkes ayrı telden çalıyor. bu da ortaya uğultudan başka bir şey çıkarmıyor. oyuna etkimiz maalesef çok düşük kalıyor. rakibi baskı altına almak gerekirken arabesk besteler filan giriyoruz. tribün olarak kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor.
(özellikle son maçta akını ıslıklamak filan olacak iş değil. sezon boyunca seni öyle veya böyle buraya kadar getirmiş bir kaleci. 3-4 hafta sonra yollarını büyik ihtimalle ayıracaksın ne gerek var ıslıklamaya...)

oyuncu grubu ile değerlendirme yapacak olursak iyi bir kadro mühendisliğimiz olmadığını düşünüyordum. kadro çok yaşlıydı orta saha da zahid gelene kadar ileriye götürecek oyuncu sorunu vardı. giden oyuncuların gönderiliş şekli filan sezona kötü bir giriş yapmamıza sebep oldu ama genel olarak karakterli bir oyuncu grubu ile çalıştık. özellikle savunma hattımız çok düzgün adamlardan oluşuyor. her maç sahaya öyle veya böyle bir karakter koydular. ellerinden gelen mücadeleyi sonuna kadar verdiler. birbirleri ile oynamayı bir şekilde sevdiler. çoğu zaman belki saha da iyi oyun oynamadık ama bir şekilde sonuç almasını bildik.

gelelim yönetime. yıllardır bu takım kötü yönetiliyor. faruk koca yönetiminin de çok farklı olduğunu düşünmüyorum. 2 yıl üst üste düşen takımda ne kadar fatih mert başkan gibi gözükse de işin arkasında olan kişi faruk kocaydı ve bundan dolayı benim önyargılarım vardı. bu önyargılarımın çoğu da devam ediyor sene başında taraftar ile inanılmaz bir diyalog eksikliği yaşadı. hala yaşıyor mu bilmiyorum. lige çıktığımız için şu an herşey toz pembe. ben futboldan anlamam ama maddi konularda ankaragücü sorun yaşamayacak dedi. bir daha bu takım transfer yasağı yaşamayacak dedi. stadyum dedi. saray tesisleri dedi ama bunların çoğunda sınıfta kaldı. emrah yıldız denilen bir adamı kulubün başına bela etti. onun oyuncuları kadroya girecek diye saçma sapan kadrolar ile maça çıktık.

gelelim hocaya. benim sene başından bu yana duruşum ortada. bu adam bu takımın hocası olamaz. kişiliği iyiymiş, kulubü seviyormuş filan bunlar karın doyurmuyor. o zaman ben geçeyim td olayım. bu özellikler bende de var. ben takım sahada ne yaptığına bakarım. koskoca sezon içerisinde şöyle iyi top oynadık dediğimiz 3-4 maç varsa orada sorun vardır. dünkü balıkesir maçını bile rahat rahat kazanamadık. kalecinin 2 bireysel hatası dışında gol pozisyonumuz yok. ligin genelinde hava topları ile bireysel beceri ile goller attık. geriye düştüğümüz veya rakip 10 kişi kaldığı maçlarda çoğu maçta reaksiyon veremedik. özellikle ilk 25 hafta çıkardığı kadrolar ile emrah yıldızın etkisi altında oluğunu gösterdi. yaptığı oyuncu değişikleri ile ümraniye maçı ile sinanı hucüma atıp alperin gol attığı maç dışında işe yarayanını hatırlamıyorum. son 3-5 haftaya kadar standart oyuncu değişikleri ile geldik zaten. ikinci yarı başında abdullah -ishak, şahverdi-kaan değişiklikleri veya buna benzer anlamsız orta saha değişiklikleri ile yönetti takımı. son 2-3 haftadır geraldodan verim alıyoruz diye es geçmeyeyim ama bu adam sezon boyunca bal yapmayan arıydı ve sürekli oynattı. koca sezonda 2-3 maç verim alacaksan beni de oynatsın bende bozuk saat misali günde 2 defa doğru gösteririm. takımda altyapı oyuncularına 0 değer verdi. dünkü maçta bile 2-0 öndesin rakibin gencecik çocuklar ile mücadele ediyor. sen hala 35lik ereni oyuna alma derdindesin....

oyuncular ile alakalı yukarıda yorum yaptım ama bu takım süper lige çıktıysa ne taraftar ne hoca ne de yönetim sayesinde çıktı. karakterli oyuncu grubu sayesinde buradayız. erdem yusuf sinan abdullah murat uçar sezona damga vurdular. zahid takımda ki oyun aklını hep belirli seviyeye çekti. biraz gamsız bir havası var ama takımın kilit taşlarından birisiydi. sezonun 25 haftalık kısmında ishak ali kaan alkışı hak etti. pinto oynadığı sürede işini yaptı. yasini ilk haftalar ıslıkladık ama sonrasında formanın hakkını sonuna kadar verdi. belki de sezonun en kilit 2-3 golünden birini ümraniyeye attı. akın genel anlamda vasattı. ariyibi sezona iyi başlayıp sonunu getiremedi. owusu çok yetenekli adam ama gereğinden fazla tiripli ve gamsız. atıf son 5 haftaya kadar futboldan emekli olmuştu ama son 5 hafta takımı yukarı çekti. hasa hüseyin keşke daha fazla süre alsaydı. şahverdi bal yapmayan arı. geraldoyu son 3-4 haftayı saymazsak resmen baş belası. eren kafada emekli olmuş ama menajer kontenjanı ile son cukkalarını almanın derdinde. cem sezonun hayalkırıklığı diyerek sezonu kapatıyorum...

inşallah bir şeylerden ders alarak yeni sezona merhaba deriz. yeni sezon ile alakalıda bir üst lig başlığında yazarız inşallah

valla kim ne derse desin, hiç küçümsenecek bir başarı değil bu.
bizim camiada hala "bunlar düşürdü, tabi çıkaracaklar" şımarıklığı var ama kazın ayağı hiç öyle değil. düşme hattına bakın, en az bizim kadar köklü camia takımları 1 puanla ligde kalır mıyız hesabı yaparken, biz 7-8 hafta kala bu iş bitti diye gün saymaya başladık. mesela bu sene süper ligden göztepesi altayı rizesi düştü, izleyelim bakalım hangisi böyle çok rahat tekrar geri gelecek. ben hiç ihtimal vermiyorum.

sene başını hatırlıyorum, ilk tuzla-kocaeli maçlarımızdaki ortamı falan. yönetimine küfürler, hocasına hakaretler, en ufak hatada oyuncu yuhlamalar..vs.
hoca kaybediyor hakaret, kazanıyor yine hakaret. maç kazanıyoruz millet bizi överken kendi taraftarımız "anca duran topla kazanırız zaten.. bireysel yetenekler.. hadi bugün kurtardın dalcı haftaya ne yapacaksın.." falan yani bu kadar negatifliğin olduğu bi yerde bu oyuncular ve hoca bence tarih yazdılar.
daha 5 gün önce 8 puanla liderken bile bu takımın kalecisi ıslıklarla maçı bitirdi ya, daha ne denebilir ki

başarının illa bi sıralaması yapılacaksa ben ne olursa olsun birinci sıraya yönetimi yazarım. prim pazarlığı yapıp takımı düşüren sonra da taraftarı arkasına alıp hala kalma-gitme uyanıklığı yapan herkesi temizleyip bütün hakaretlere rağmen kafalarına koydukları tecrübeli-yaşlı kadroyu kurdular. ha bazısına gereğinden fazla ücretler verildi mi verildi ama başarı geldikten sonra ne denebilir ki. seneye süper ligdeyken kimse vay bunlar geçen sene çok para harcadı demeyecek. başardın mı? başardın.

ikinci sıra açık ara oyuncu grubunun.
herkese kulaklarını tıkayıp taraftarla en ufak sürtüşmeye girmeden işlerine baktılar. her eleştiride "bu camianın yeri burası değil, taraftarın sabırsızlığını anlıyoruz" diyip mücadele ettiler. giden kaç tane maç sırf camianın ağırlığıyla 90+'da döndü.
sürekli başkan prim açıklarken 1 kere az verdin çok verdin muhabbetine girmediler, paralar gününde yatınca da sadece futbolu düşündüler. bu kadar papaz ve yaşlı oyuncuya rağmen saha içi form yada performans dışında bi sürtüşme olduğunu hiç duymadık. başka bi kulüpte olsa şu ekibin 5'e falan bölünüp birbirine girmesi lazım. her gittiği yerde sorun çıkaran aatıf'ın bile 1 kere sesini duymadık ve bu adam sezon boyu çoğu zaman son 10 dakiklarda falan girdi.

son basamak da taraftarın ama ben başarıda payımızın %20 olduğunu düşünüyorum.
0-1'den 2-1 çevirdiğimiz bursa maçına kadar tamamen takıma negatif enerji yayan tribün o maçtan sonra inanmaya başlayıp devreye girdi. işte bu maçtan sonraki tribün sezon başında olsa belki şu an almanya'daki bayern gibi haftalar öncesinden işi bitirmiştik.
neyse olanlar oldu, bence güzel de 1 sezon bitirdik. 2 senedir düşmeye oynayıp sinmiş camia winner olmayı hatırladı, her gittiği yerde hedef takım oldu, baskı kurduğu anda karşılığını almayı hatırladı. psikolojik olarak bu sezonun iyi geldiğini düşünüyorum.

bir sorum olacak.bu ligi 1. yada 2.bitirmek arasında bir fark var mıdır?yani 1. bitirenin süperlige katılım payı daha mı fazla olur?öyle ise fire vermeden şampiyon olarak süperlige çıkmalıyız.

bu yılın başarısı sırasi ile:
1) yönetim
2)teknik ekip
3)futbolculardır.


taraftara rağmen bu takım bir aksilik olmazsa şampiyon olacaktır.ben kendimi bildim bileli taraftar takımı itekliyordu bu sene çok farklı bir sezon yaşadık.inşallah nice şampiyonluklara ve şampiyonlar ligi maçlarına vesile olur.

edit.