Tribundergi.com / Tribun Dergi

Maçı kaybetmemiz ve 1-2 olay dışında çok güzel bir akşamdı.

Oyuncu serbest atış atarken susmanın mantığını anlamadım senelerdir,oyuncu bu şekilde daha çok stres olur.Onbinlerce kişi bağırırken iki saniyede ortalık sessizliğe bürünürse kim olursa olsun stres olur.

Bizi susturup 5dk sonra serbest atış olurken kendilerinin besteye devam etmesine ne denir?

kendisine inönü deplasmanında polis taraftarımızı alıp götürürken ömer ağbi yardım et diye seslendiği zaman ömer ağbinin ona yardım etmek yerine biletini ver biletini seslendiği günden beridir nefret ederim zaten hiç sevmemiştim

zira bu sevgi saygı ağbi olayını da anlamam hiyarirşik bir ağbi sevgisi yaratılmaya suni bir saygı görülme itibar yaratılmaya çalışıyor bu tarz şeyler öyle olmaz bu tür duygu düşünce ve kavramlar zamanla kendiliğinden ortaya çıkar oda bu kişilerin yapmış oldukları tutum ve davranışlar olup bunların sermayesi de zaman içinde olaylara karşı vermiş oldukları tepkilerdir

Dün tabiri caizse tribünden 'ateş edemedik' ama yinede çok iyiydik. Çıtayı öyle yere çektik ki başkası yapsa 1 hafta anlatırdı bizim için sıradan oldu. Avrupanın en iyi tribünü mü tartısılır ama en istikrarlısı bizizdir bağırma anlamında. Pana, real, barça, kızılyıdız bu dört maçta bundan çok daha iyi tribün yapacağız.
Tribün anlamında gözümde tek bir kriter var geçen seneki fener bayan basket maçı. Öyle bir tribünü ölmeden görürmüyüz bir daha zor sanki.

Ömer denen adamdan nefret ediyorsunuz ama bu adamları da başımıza musallat edenler sizsiniz. Yanlış anlama seni suçlamıyorum burada ama ben tribündeki bu abi jargonuna oldum olası tutuğum arkadaş. Ne abisi ne yapmışlarda neyin abisi olmuşlar. Bırakın bu bilmem kaç senedir tribün kovalıyorlar hikayelerini. Adam zamanında işsizlikten güçsüzlükten böyle bir seçim yapıp maçlara gidip gelmiş diye neden tribünde abi mertebesine ulaşıyor?
Bu adamlar yürüyedur gibi bir oluşumu hiç etti, siz neden bahsediyorsunuz.
Geçsinler bu "Sevdamız Galatasaray" triplerini.

çok kozmopolit bi tribünümüz haliyle her kesimden insan var(maça çocuğuyla gelen,basketbol izlemye gelen bağırmaya gelen ).. bu kadar kalabalıktaki insan topluluğuna farklı besteleri söyletmek kolay değil umarım birgün o seviyeye gliriz ama şuanda öyle bi yetenek yok tribünümüzde eğer farklı beste duymak istiyorsan yarın burhan felek performansına ya da herhagi bir amatör spor tribün performansımıza bakabilirsin..

ha bu arada beşitaşın da avrupa kupası maçlarını duyuyoruz maçın 30 dakkası ıslık 30 dakkası oley saldır beşiktaşım...

İşi gücü olduğu halde doğu batı demeden Türkiye'nin heryerini "Sadece Galatasaray için" dolaşan onlarca arkadaşım var. Bu yüzden bakış açımın hatalı olduğunu asla düşünmüyorum. tribüne hatta tribünlere zamanında tepeden inmiş anlamsız bir biat kültürü var. mertebe demişsin. askerliğe mi gidiyoruz maça mı ? neyin mertebesi bu, neyin sınıflandırması ?
Yürüyedur'da da abilik varsa o insanlar birbirine yoldaş olduğu için abi kardeş derler.birbirlerine biat ettikleri için değil.
elma ile armutu karıştırmamak lazım.

Demek senelerdir gördüğümüz tapınırcasına belli isimlerin peşinden deli gibi koşan tiplemeler tamamen hayal mahsülü, öyle mi?
abi olayını hiç bir zaman ciddiye almadım ki; ama bırakta yıllardır gördüğümüz şeyleri de hiç bir şey değilmiş gibi göstermeyin.

Dün gördükki bu tribünde sayfalar önce bahsedilen tribün devrimi vs olmaz.Baş kaldıracak ve karşı durma düşüncesinde kimse yok.En azından şimdilik...

Dün gördükki bu tribünde sayfalar önce bahsedilen tribün devrimi vs olmaz.Baş kaldıracak ve karşı durma düşüncesinde kimse yok.En azından şimdilik...

Bir Galatasaraylı olarak dediklerinin hepsine katılıyorum. Bence İstanbul takımlarının tribünlerini birbirinden ayıran tek şey bence tribün gruplarının nitelikleri. Mesela İzmir ile Konya farklı kültürlere sahip iki şehir, bu sebeple iki şehrin tribünleri arasındaki farkın bu kültür farklılıklarından geldiği çok net ortada. Ancak İstanbul takımlarınin tribünleri arasında böyle bir farklılık yok bu sebeple tribünün akıbetini gruplar belirliyor. Maalesef ki Galatasaray tribünlerine de -kimse kusura bakmasın ama- sülük gibi yapışmış bir oluşum var. Tribünde başka bir grubun olmasına izin vermeyen(tribünde birlik olsun diye diyorlarsa fenerbahçe ve beşiktaşa baksınlar iki tribün de bizim tribünübüzden daha iyi) ve karaborsa yapan(kendi gözümle gördüm) bir oluşum nasıl sadece arma peşinde olduğunu iddia edebilir? Amacı arma olmayan bir grup da tribüne ne kadar şey katabilir?(Menfaatsiz olup da grubun üyesi olanları ayrı tutuyorum). Zaten yanlarına gidip çevrelerindeki insanlara davranışlarını gördüğünde ne tip insanlar oldukları anlaşılıyor. Bence tribünün kalitesini yaptığı özgün besteler, tezahürattaki sesin agresifliği ve anlık reaksiyonlar belirler.(anlık reaksiyon derken tepki göstermekten bahsetmiyorum, o anki duruma göre hangi bestenin girileceği veya mizahi/akıllıca bir slogan/hareketten bahsediyorum.) Bu üç özellik de ultraslanda yok. Kareorafi ve deplasman diyorsanız o konuda emek veren kişilere saygım sonsuz. Son olarak belirteyim yaşım 19 ancak 10 senedir maçlara gidiyorum. Yazdıklarımı kesin öyledir veya böyledir diye yazmadım sadece gözlemlerimi ve fikirlerimi belirttim.